BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

30 Mart 2009 Pazartesi

"kaos da bir düzendir" ?!?!

neresinden başlicam bilemiyorum..kafam yine bi dünya!herşeyi sallamıştım cumartesi günü..ortaköyde denize bir adım mesafede süper bi kahvaltıdan sonra, sarıyere kadar uzanan bir ilkbahar yürüyüşüyle figoma dökmüştüm içimdeki herşeyi..olmicaktı böyle..herşeye farklı bakacaktım,farklı şeyler yapacaktım..mesela değişiklik olsun die-bi yerde öyle, diğer taraftan başka nedenleri de var tabi..-maç izlemeye gidecektim o gece..nöbetim de olsa,saatlerce yürümenin verdiği yorgunluk da olsa gidecektim..ve şimdi farkediyorum ki herşey arkadaşımın uyuyakalması ve benim maça gidememem sonucunda oldu!!!peki hayırlı olan hangisi o zmn??...işte yine bi ton soru işaretim oldu......önce ben sabahtan beri aldığım kararları hiçe sayıp telefona attım elimi..değişen bi şey oldu mu,hayır..ama ben çiğnedim o kararımı...arkasından maçı kaybettiğimiz haberini aldım..sonrasında kötü ruh olduğum kaosuna kadar gitti bu muhabbet.."kötü ruhsun sen!uyu hadi!nöbetine de sıkı sıkı sarıl!seneye burda olmadığın zaman çok üzüleceksin.." ben mi kötüyüm?!?!?!

sonra nöbet günüme uyandım.."küçük kız" olarak bütün sorumluluğu aldım!ortada sevimli bi şey,yanakarı sıkılasıca!ama nası bi sevimlilikse tek bi cümleyle kaybedilesice!!kötü ruh diilim ki kötü bi niyetim yok, sadece ben de..mutlu olmak istiyorum artık,sakin bi kafa ve monoton bi hayat..evimde ayaklarımı uzatıp televizyonumu seyrettiğim günler..çoookk mu uzak..........
bi de bu gerçek bilio musun? ben onu gördüm:)))

28 Mart 2009 Cumartesi

gittin..
hayaller yandı..
kül yok....duman yok....hiç bi şey yok......

yapıştırıp yapıştırıp tekrer kırdırıyorum kalbimi..artık iflah olmaz..son bir umutla yapıştırdım..sen sadece üfleyecektin ki çabuk kurusun yaralarım..
ama usul usul..acıtmadan daha fazla..yeterince acımıştı zaten yokluğunda..sadece sevecektin.. karşılıksız..öfkeyle haykırıp duran yüreğimi sakinleştirecektin birazcık..sıcaklığını hissedecektim.."ne olursa olsun..." diyecektim,"ne olursa olsun işte bu o.."

ama yoksun..nefesim yastığa vuruyor,diğer yarısı da benim..atmıyor kalbim..kırık..artık yapışmaz....

19 Mart 2009 Perşembe

genele göre boş bir gün,boş bir mesai saati..gazetemi kalemimi aldım,su doku çözmeye çalışıyorum..ama cidden çalışıyorum!zor olanı seçtim çünkü!

Bir, var..

iki, olmaz..

üç,var..

dörde bakıyorum, "hmm..uygundur.."

beş var,altıyı yerleştiremiyorum bi türlü..

yediyi yazdım, sekiz olmuyor, dokuz var,on.....onbir.......????




......su doku alt tarafı!dokuzar küçük karenin oluşturduğu dokuz tane büyük kare!hepsinin birbirinden bağımsız olduğunun farkındayım!sadece dokuz rakam kullanmam gerektiğini de biliyorum..

beyin hücrelerim sana kilitleniyor..sayılar uçuşuveriyor..onu,onbiri yerleştirmeye çalışıyorum karelere..aslında bu benim su dokum!imkansız değil,istediğim sayıyı yerleştirebilirim istediğim kareme.."82"yi yerleştirebilirim mesela en büyük karemin tam merkezindeki küçük kareme..bulmacamın bir sonuca varamayacağını bile bile koyabilirim..imkansız değil..ama mantıksız olacağını bile bile..

boşluklar dolmuş olur..elimde karman çorman bir bulmaca..çözülememiş ama denenmiş.....

15 Mart 2009 Pazar

bu yıl, hayatımın "en güzel , en anlamlı günü" sıfatını kazanmış gün olan 24 şubat 2009,yani doğum günüm,yeni bir sıfat alma şerefine daha nail oldu!"hayatımın en uzun doğum günü!" :)) ve sanırım hala devam edio çünkü hala hediye bekliyorum :) bu aralar hiç yazasım yok..ama dier taraftan bi iz de kalsın istiyorum..o zaman izimi bırakıp çıkiorum!"sen imkansızsın,sensizlik imkansız....."

ps: sözüm meclisin yanından geçmez!

5 Mart 2009 Perşembe



ömrümün en uzun
ömrümün en kısa
ömrümün en çocuk
ömrümün en ihtiyar yolu....