BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

28 Eylül 2009 Pazartesi



zaman kar gibi.. yağdıkça bembeyaz kaplar herşeyi, yollarını, yolculuklarını, başlangıçlarını, sonlarını, kaçtıklarını, sakladıklarını....

yaşanan, yaşanamayan, söylenen, söylenemeyen ne varsa..

yok olsun istersin bazen, silinsin, bembeyaz olsun..

el değmemiş olsun..unutulsun gitsin..ama beyaz olsun..

korumak istersin..

burnunu sokmaya çalışan onca insana rağmen!

herşeyden, herkesten korumak istersin, başını koyarsın ortaya!hepsinden korursun da bi kendinden koruyamazsın.o kadar kolaydır ki bütün gücünle korumaya çalıştığın, kimseleri sokmadığın, sabırla beyaz örtülerine bürünmesini beklediğin bahçelerini çiğnemek..bembeyaz karlarını çamur göllerine dönüştürmek..sabrını emeğini hiçe saymak..bi bakış dersin bazen..alıştığın yerlerde, alıştığın bir rayiha dersin, farkında olmadan duymayı beklediğin..hep bu yüzden!!

oysa kendi ayak izlerindir gördüğün....herşeyi mahveden.....
p.s. : 24.09.09 tarihine aittir..

26 Eylül 2009 Cumartesi

*uğruna aşk şarkısı yazılacak insanlar mı kalmadı? yoksa büyüdük de bu duyguların geçerliliği mi kalmadı?
*tamam , biliyorum bu insanlara "adalet" diye bi kelimenin varlığını kabul ettirmek çok çok zor, peki ya ilahi adalet?bu dünyada işlemez di mi?? vardır alacaklarımız? eğer bu dünya adilse, ben adalet kelimesini çıkarıyorum lugatımdan!
*dürüst kişiler sayılı mı?dizilerdeki kötü kadınlar gerçek mi?hayatımız küçük emrah filmlerine mi benzio dışardan bakınca?o kadar düştük mü?düştüler mi?düştünüz mü?
*bi yalan varsa ve içinde arkadaşların varsa kime inanacağını bilemeyecek kadar insanlara güvensiz olmak,olması gereken bi şey midir?bu mu olmalıdır yani doğrusu?
meğer en çok çevremde olup bitenleri merak ettiğim için böyle KIT olmuşum!Bi türlü çözememişim insanlığı!yıllar geçsede ermez aklım!körelirim, kendime kalırım; bilenirim, kendimi acıtırım,yine de bi baltaya sap olamam,çünkü sap değilimdir,olmadığım gibi görünemem!sap olmak da marifettir ve döner dolaşır aynı yere gelirim;aslında iyi olmak bi meziyet değildir!!!

23 Eylül 2009 Çarşamba

Sevgili ve pek saygıdeğer Güzin Abla;


şehirler arası herhangi bir otobüsün 4 numaralı koltuğunun camından doğayı seyrederek en sevdiğim şehrime giderken,radyodan yayılan şarkının hipnotik etkisiyle ve "vur kadehi ustaaa"daki vura paralel,cama kafa atmak kaidesiyle hem camı hem kafamı patlatarak içime deriiiiiiiiinnnn bir istanbul çekmek isteğim sizce normal midir??

Bayram bitti..Güzeldi Güneşimle sabahlamak,karanlıklar hiç inmedi gecemize:) sonra Yasmin'le sohbet güzeldi..İçimdeki meraksızlığımı meraklandırdı!Ben niye artık hiç meraklanmıyorum diye hayıflandım!..Güzeldi ev ahalisinin yaşlandıkça komikleşen ev hallerini izlemek..kışlıklarımı topladım.kura korkusuyla,doğu çekeceğimmden emin,bütün kışlık kıyafetlerimi eve taşımıştım,hepsini geri getirdim,baya kas yaptım..gelmeden önce bi de çok güzel bi icat buldum!
tüylenen kumaşların,yün kazakların tüylerini temizliyo bu alet.kış geldi,lazım olabilir..

Tatilin acısı çıkmaya başladı..bünye alışkın olmayınca sivilcelerim, ardından laranjit+faranjit+reflü şüphesi........vb tanılar.....en komiği de "ses tellerinin arkası yanmış" tanısıydı!"motor yanmış" gibi bi şey çağrıştırdı bana:)) ve kbb'ciler dışında herkesin lüzumsuz olduğunu düşündüğü bi ton ilacım oldu!bense kendi ilacımı buldum,İŞte burda ; :)
kutusu beni cezbetti ama gayet güzelmiş,aradığım kadar da menthollü..kutusu da çok şık ! yalan bu tıp bilimi :P

17 Eylül 2009 Perşembe

haaayyyde bagaaaalımmmmm!!

sevgili koza..

ihmal etmişim seni..yazmamışım olanı biteni..oysa öyle güzel ve farklı geçti ki hergünüm!sanırım ben de farklılaştım bi parça..O kadar düzgün insanlarla tanıştım ki içime döndüm tekrar tekrar.Bi o kadar uçuklarını da tanıdım,daha önce hiç bakmadığım kadar yakından baktım içlerine, kalpleri açık pembeydi,sevdim hepsini:) zorlasak arkadaş bile olabilirdik:)) ama ben attım sepete bi kaç tane:) yeniden görüşmek üzere..
bu da minik bi özet :)

8 Eylül 2009 Salı

..haydi kampa..1.gün:horse riding..


Sevgili Koza;
1yıl aradan sonra sana bu satırları yazarken,senden kurtulduğuma hiç pişman değilim!iyi ki özgürüm!

arkadaşlarımla fethiye'deyim.ilk tatil, ilk gün..ilk faaliyet;horse riding!bu programın böyle sunulması ilginç gelmişti aslında,dalga geçmiştik;"horse riding,scuba diving,jeep safari..." ama gelince gördük ki burası sözde bizim..bütün mezar taşları yabancı isimlerle dolu, cafeler,barlar,"turkish bath"Ler...şöyle bir uyarı alıyoruz liderlerden; " ingilizce konuşursanız,turist sanıp daha çok ilgilenirler,bu yüzden ingilizce konuşun!" buranın ırkı açık sarı olmuş artık!! en güzel evlerde,havuzların başında onlar.. yerli olan azınlıksa aynı dizilerdeki gibi.Daha önce Egelilerle pek içli dışlı olmayan ben ve arkadaşlarım,onlar konuşurken kendimizi babam ve oğlum filminin setinde hissettik :)

bu da benim atım Ayşegül :)) asiL bir at ayşegül ! herkes su birikinilerinin kenarından geçer,biz ayşegülle şap şap içindenn!nerde bi uçurum var,ayşegülün bi ayağı uçurumun hep kenarında!yollarda dururuz, otlanırız,gruptan kopuk fevri bi at ayşegül! :) equirysinin kuyruğunu koklaya koklaya gittik :)) kapanışta da müthiiş bi gösteri hazırladık ayşegülle arkadaşlara!onlar,çiftlikteki diğer atlardan biri olan sultanla birbirlerine çifte atıp dururken,ben de üzerinde durmayı başardım ve showumuzu tamamlamış olduk:))
Akşama da eğlence..ya da eğlenememece...çünkü burdaki insanlarıneğlence anlayıcı rahatsız edici..ama önemli değil çok..şimdi sırada jeep safari, kanyoning ve çamur banyosu var :)) arkası yarın.......

7 Eylül 2009 Pazartesi

yarın 18.00e kadar işlerimi halledip gitmek istiyorum artık!!yetişirse herşey, daha bi umutlu olucam hayata karşı!
scuba diving
horse riding
yamaç paraşütü yapmak istiyorummmm!!
nooolurr yaa!! hayırlısı die die göğe yükselcem artık!....

1 Eylül 2009 Salı


*Bu ufaklığı taksimde buldum..iyimser düşünmek istiyorum.."adam olacak çocuk.."demek istiyorum..yaz olduğu için, okullar henüz açılmadığı için o saatte orada olduğunu farzetmek istiyorum..çok sevimli veled..

*fotoğraf makinemin şarj aleti kayıp!!elektronik eşyalarım nazara geldi!okutmak istiyorum!

*alış veriş mağazasındaki ödeme kuyruğunda babasının bacaklarının arasından arkayı görmeye çalışan minik kız:) o halini ve ayak boyunun nasıl babanın ayağının enine eşit olduğunu çekmek isterdim:)

*bi de konu dışı olacak ama her kullanıldığında beni irrite eden "360 derece dönmek" deyimi var,kullananlara seslenmek istiyorum;bi düşüncenin tersini iddia edip sonra o düşünceye geri dönenler (şayet tam olarak zıttını ifade edeceksek) 180 derece dönebilirler,360derece döndüklerinde başladıkları noktaya geri dönmüş olurlar ki bu da ifade etmek istediğimz şeyle tamamen alakasızdır:))

şimdilik bu kadar,en kısa zamanda fotoğraflarımla geri dönmek istiyorum:((