BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

27 Ocak 2009 Salı

mutluyum mutlusunuz mutlular............. :)

1.yeni bi dizi başlamış..ya da ben daha yeni yakaladım;melekler korusun.
"ben senin hayallerinle yaşayamam ki anne!"
"ben kan görmeye bile dayanamam nasıl hemşire olabilirim?" :))
...ve kız konservatuarı kazanıp konservatuara kayıt yaptırır!

sonuç:anne babalarınızın sözünü dinlemeyin ey gençlik,evden kaçın!belki çantanız çalınır,belki evsiz kalırsınız ama mutlu olursunuz!?!?

ama işin aslı şudur; gerçek hayatta olsa o kız hemşirelik yüksek okuluna giderdi!.....nerden mi biliyorum?!?!?!.................

2."keşke duygularımızı görebilseydik" tadella reklamı! " bazen en sert görünenimizde bile kocaman bi kalp saklıdır"

3.ve son..gördüğüm en güzel gözler,duyduğum en tatlı sözler :))

bugün tv başında geçen vakitlerimde yüzümdeki gülümsemenin hacmini artıran bi kaç faktör :)

en son gece 04.30 sularında kan almak üzere uyandırdıım teyzemin "ayyy evde sandım kendimi" diye sıçraması üzerine söylediğim şu sözlerden sonra; "hmmm!!ne güzel!demek rahat uyudunuz?!" ......gidip kafamı buz gibi musluğun altına soktum!! içimdeki polyannayı zaptedemediimi farkettim!ama şükürler olsun ki o zmndan beridir de gerçekten mutluyum!şimdilik yine bi yerlere gömdüm onu,mümkünse hiç çıkmasın!o zmn kendimden nefret ediyorum!üzüntülerimi de yaşamak istiyorum yahu ağlaya zırlaya!rahat bırak beni aptal poly!!

Allah nazarlardan saklasın,ona ihtiyacım yok!mutluyum,mutlusun,mutlular:)))

16 Ocak 2009 Cuma

AÇIKLAMALAR

Geride kalan izler var bu sayfada
Ne kadar silse de
Ne yazsa da çizse de
İzi kaldı ya
O yazılanın

Yürek beyaz bir sayfa desem şimdi ben
Senden sonra gelen
Sen olan olmayan
Kısaca sen gittin diye
Sana benzeyen herkes
Biraz daha nakşetmeyecek mi seni
Yani bir ilkokul öğrencisi
Silgisi de iyi kalemi kadar
Başarır mı beyaz bir sayfa yaratmayı
Dopdolu rengarenk yazılmış bir sayfadan

Şimdi sen mi söylersin çareyi
Yoksa yırtmalı mı o sayfayı
Şimdi sen mi?
Gelmeli
Sayfanı yeniden doldurmaya…

İmza
Senden ölen, çok özleyen,
Yani olan ve biten!
Aşkın “den” halinden
Sevgiler…

SELİM ÖNDÜNÇ

aşktan bir put yaparsın

dikersin yüreğinin ortasına

adarsın varlığını

beklemek ibadetin

özlemek ilmihalin

çiçekler ve sunaklar

çarpıntılar ve randevular

kesişen ve ayrılan yollar

gecikmeler ve vakitsiz tesadüfler

rüyalar ve gündüz düşleri

bir hayali bedenle sevişmeler

fantom ağrıları ve tendeki diş izleri

güleç bir kız doğurur ellerin

uyanır açarsın gözlerini yapayalnız bir odada

tek hakikat üşümektir

bu kaçıncı kıyametin?

bu kaçıncı felaketin?


karpuzdan külâh yaparsın

geçirirsin kafana

sulu sepken bir yazda

hem aklından korur seni

hem güneşi savuşturur

harp çıkar Haziranda

sinirler seferberlik

deliler ordusunda bir kıdemli albaysın

bir koğuşta kuşatılır alayın

yetmiş doz akineton, üç öğün elektro

yenilirsin, yeneni olmayan bu harpte

silahlar susar

sinirler mütareke

dönersin salıncaktan evine

parlar göğsünde yıldız yıldız

gazoz kapağından madalyaların


nardan bir umut yaparsın

koyarsın zahire sandığına

kış gelir, zemheride

getirirsin sofraya

ikiye bölersin önce

sonra her parçayı bir daha

epey bir gider böyle

tek taneye varana

o tanenin içinde

yeniden halk’olur dünya


kardan bir adam yaparsın

bir avuçluk bahçende

burnuna bir havuç

gözlerine birer parça kömür

tek üşüyen yeri boynudur (öpmeyi unuttuğun için)

bir kaşkol atarsın ona da

koltuğuna bir süpürge verirsin

alışsın ev işine kerata

hem çöpçü olur hiç bi şey olamazsa

ağız çizgisini yukarı kıvırırsın

güler kendi haline

güneşten kıskanır seni

yine de güneşe aşık kar gibi sever

ama bilir kardan yaratılmış bir âdemin

ve fakir bir âşığın sonu

kahrından erimektir

toprağa karışır usulca

burnu böceklere yem olur

süpürgesini bir çöpçü alır

tebessümünü gece bekçileri


sana o kömür gözleri kalır

CELAL ÇELİK

9 Ocak 2009 Cuma

gitmek zamanı..

gidiyorum..kimse benim kadar üzülmüyor bu duruma..üzülmesin de zaten!hepsini çok seviyorum!kalbim kırılıyor,canım sıkılıyor -ki zaten ufacık darbelerde bile saatlerce kanıyor yaralarım bu ara- onlarla olmak herşeyi unutturuyor kısa süreliğine de olsa..bazen anlatıyorum içimi,maviliklerim kızıla dönüyor,güçleniyorum..(*) bazen kahkahalarına karışıp umursamaz bir ben buluyorum karşımda.en huzurlu bayramlarımdan birini burda nöbette geçirdim ben!en mutlu yılbaşı gecem diildi tabii ki ama en güzel 31 aralık günümdü!hayatımın 6 ayı sadece..birsürü yeni insan..çalışma hayatıma ilk adımım..

şimdi ben gidicem,1ay sonra kimse beni özlemicek belki bi kaç kişi dışında..ama burası hep benim ilk göz ağrım kalacak..çok özlicem -tamam bu kez poly olmicam- bi çoğunuzu çok özliicem,çoğunuzu görebilmek için hep cerrahi binasının önünden geçicem,bi kaçınızı hep ziyaret etmek isticem,edicem de..hep aklımda olcaksınız!..

(*) mavi umutsuzluğun ve mutsuzluğun rengiymiş,kaybeden insanların rengi..bu yüzden insanlar mutsuz olduklarında ya denize ya da gökyüzüne bakarlarmış..oysa mavi en sevdiğim renktir benim..kırmızı ise güçlü insanların rengiymiş!bu yüzden marlboronun paketi kırmızı,lightı maviymiş :))

daha çok şey vardı benim senden öğreneceğim..

ama gitme vakti gelmişti zaten, çok üzülsem de bu gitmek zamanıydı..tam zamanı..